Ukrayna

Bugünün sembolleri, yarının gerçeklerini mümkün kılar. Gamalı haçların ve diğer nefret işaretlerinin farkında olun. Bunları görmezlikten gelmeyin ve hiçbirine alışmayın. Bunları bizzat siz söküp atın ve diğer insanlar için de bir örnek teşkil etmiş olun Joseph Stalin idaresindeki Sovyetler Birliği zamanında kullanılan propaganda posterlerinde, varlıklı çitçileri domuz şeklinde gösterirlerdi -burada kırsal kesimdekilere açıkça insanlıktan dışlama ve katliam mesajları verilmekteydi. Bu olay, 1930'ların başlarında, Sovyet devletinin kirsal bölgelerde hâkimiyet kurmaya ve çökmüş sanayisine sermaye çıkarmaya çalıştığı yıllarda meydana gelmişti. Diğerlerin daha fazla araziye ya da çiftlik hayvanına sahip olan çiftçiler ellerindekilerini ilk kaybedenler olmuştu. Çünkü ilk önce, size domuz olarak nitelendirilen bir komşunuzun mallarını elinden almak isterdiniz. Fakat bu sembolik mantığa uyanlar, siraları geldiğinde aynı oyuna kurban gittiler. Yoksul çiftçileri zenginlere karşı kışkırtan Sovyet güçleri, ortak çiftlikler kurmak amacıyla herkesin arazisini ellerinden aldılar. Bu ortaklık sonucunda, Sovyet çiftçilerinin büyük bir çoğunluğu açlıkla burun buruna gelecek kadar fakirleşti. 1930 ve1933 yılları arasında Sovyet Ukrayna, Sovyet Kazakistan ve Sovyet Rusya'da yaşayan milyonlarca insan, korkunç ve aşağılayıcı bir biçimde ölmeye mahkûm bırakıldı. Her şey sona ermeden önce, Sovyet vatandaşlar bir lokma insan eti için etraftaki cesetleri parçalamaya başlamıştı

Cengiz Dağcı, 1940 yılının kışında -muhtemelen Aralık ayında-askere alınır. II. Dünya Savaşı sırasında Rus ordusu saflarında Ukrayna cephesinde Almanlara karşı savaşır ve esir düşer. 1941 Ağustos’unda Almanlara esir düşen Cengiz Dağcı, hayatının bu tarihten sonraki üç-dört yılında, açlıktan, soğuktan susuzluktan dolayı binlerce insanın ölümüne şahit olacak, Kirovograd kampında ölen arkadaşları için mezar kazmaya gücü yetmediğinden, onların cesetlerinin, “odunlar gibi” duvar diplerine yığıldığını görecektir.

Aynı dönemde Doğu Avrupa'daki Tatar hükümdarlar da her yıl Polonya, Ukrayna ve Rusya köylerine baskın yaparak binlerce genç köleyi İstanbul’a götürüyor ve Osmanlı İmparatorluğu’nun şehirlerinde satıyorlardı.Bu ticaret XVIII.yy sonuna dek sürmüş ve 1783 yılında Ruslar’ın Kırım’ı ilhak etmeleriyle sona ermiştir.

Eski bir Ukrayna atasözü vardır: "Pancarla başlayan hikaye şeytanla biter."

Buraya günümüzden bir bilgi eklemek yerinde olacaktır: Bu durum bugün Rusyadaki patrik ile İstanbul'daki patrik arasında büyük krizlere sebep olmaktadır. Çünkü bu iki patrik birbirlerini siyasi olarak tahakküm altına alma gayreti içindedir. Son olarak istanbuldaki patrik, yakın bir zamanda Ukraynadaki Ortodoks Kilisesi'nin Rusya'daki patrikten bağımsız olduğunu onaylaması Rusya'yı çok kızdırdı. Bu konuda şunu da söylemek uygundur ki İstanbul'daki Ortodoks patriği ABD ile iyi ilişkiler içindedir ve bu sebeple ABD'nin elinde Rusya'ya karşı bir silah olarak zaman zaman kullanılmaktadır. Ukraynadaki yönetimin Rusya ile arasının açık olması sebebiyle İstanbul patriği Ukrayna Kilisesi'nin Rus Kilisesi'nde bağımsız olduğunu kabul etmiştir

Neflix Winter Of Free
Ukrayna diyince ben de dahil aklımıza gelen üç aşağı beş yukarı belirli şeylerdir. Hatunlarının enfes taş olması para biriminin bizden düşük olması vs ire .
Lakin doğduğum 1990 da bağımsızlığını alan bu ülke , tutsak olmanın ve özgürlüğün can pahasına kıymetli bir şey olduğunu , 1990'a dek yaşadığı tutsaklıktan çok iyi bildiği için , anneler, babalar ,dedeler 1990 kuşağını yaşadıklarını anlatarak büyütüyor,
özgürlüğün kıymetini çok iyi bilen bir kuşağın başarı öyküsü bu . Annelerinden ,babalarından öğrendiler ve can pahasına özgürlük için sokağa indiler , can verdiler , bedel ödediler ama özgürlüklerini vermediler .
Avrupa Birliği sözü verip gizlice Rusya işbirlikçiliği yapıp halkına ihanet eden zorba hükümetin düşmesi, gerçek görüntülerle sürükleyici bir belgesel , ilgililere tavsiye olunur .
Not : Ayrıca Ukrayna kendi milli tankına sahip nadir ülkelerden biri ve Antonov marka dünyanın en büyük uçağına sahip ülkedir