Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Enver Paşa'nın Türkistanda Turancılık Hareketi

30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı'nı kaybeden devletler arasında yer aldığını kabul ediyordu. İmparatorluk parçalanıp, tarih sahnesinden çekilecekti. Ancak imparatorluğu bu savaşa sokan ve savaş sırasında da yönetimini ellerinde tutanların l Kasımı 2 Kasıma bağlayan gece bir Alman denizaltısıyla Kırım'a doğru yola çıkarken bu gerçeği kavradıkları pek söylenemez. Daha sonra Avrupa, Rusya, Kafkaslar ve Orta Asya bozkırlarında geçen yıllarına ve serüvenlerine bakıldığında bu durum görülebilir. Evet, bir dünya savaşını kaybettiklerini herhalde anlıyorlardı, ama bunun aynı zamanda imparatorluğun da sonu olduğunu, hatta belki de geleneksel imparatorluklar döneminin de kapanmış olduğunu kavrayabilseler İstanbul'dan ayrıldıktan sonraki serüvenleri farklı olurdu. Ama onlar, özellikle de Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğunun Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa bambaşka hayaller peşindeydi....

Enver Paşanın Mezarı Nerededir?

Resim
Abide-i Hürriyet diğer adıyla Hürriyet-i Ebediye Abidesi, 31 Mart Vakası'nda ölenlerin anısını yaşatmak üzere İstanbul'un Şişli ilçesinde Hürriyet-i Ebediye Tepesi'ne 1909-1911 yılları arasında inşa edilmiş olan anıt. İstanbul’da Osmanlı döneminde inşa edilmiş ilk ulusal anıttır. Osmanlı’daki özgürlük hareketinin bir sembolü olan anıt, havaya atış yapan bir top şeklindedir. Altı, üçgen biçiminde bir mesciddir.Etrafı, 31 Mart Vakası’nda öldürülmüş 71 asker ile İttihat ve Terakki hareketinin önde gelen isimlerinden daha sonraki yıllarda buraya defnedilenlerin mezarlarının yer aldığı bir mezarlıktır. Sadrazam ve Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa Türbesi ile Mithat Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa’nın mezarları bu anıtın çevresindeki mezarlardandır. Anıt, I. Ulusal Mimarlık Akımı'nın tanınmış mimarlarından Mimar Muzaffer Bey tarafından tasarlanmış; açılışı Meşrutiyet’in ilanının üçüncü yıldönömü olan 23 Temmuz 1911’de gerçekleşmiştir. 1990 yılında anıtı simgeleyen b...

Enver Paşa ve Sarıkamış

20.yy’a girerken artık Osmanlı Padişahlarının dedeleri Yavuz Kanuni gibi devlet yönetiminde hakim değillerdi. Kendilerine hangi bilgi verilirse onunla yetinmek ve her sunulan belgeleri imzalamak zorunda idiler. 13 Nisan 1909 tarihinden sonra İttihat ve Terakki Partisi hızla yükselişe geçti ve bir süre sonra iktidarın sahibi oldu. İttihatçıların ilk yaptıkları iş orduyu genç kadrolardan oluşturmak ve memleketi eski günlerine döndürmek için çalışmalara başlamak oldu. Fakat devir 16. yy değildi. Artık Osmanlı Devleti son günlerini yaşamaktaydı. Toprakları gizli anlaşmalarla paylaşılmıştı. Dünyaya yön veren günleri artık geride kalmıştı. Avrupa Devletleri itilaf ve ittifak devletleri olmak üzere iki gruba ayrılmıştı. Enver Paşa’nın başını çektiği İttihatçı grubun kendilerine isnad edilen Alman hayranlığına rağmen İngiltere Fransa, Rusya ve Bulgaristan ile anlaşmak istediler. Fakat anlaşmaları mümkün değildi. Nasıl anlaşsınlardı ki? Osmanlı topraklarını paylaşmak için aralarında gizli anla...

ENVER PAŞA ALMANLARI SUÇLAYINCA ALMAN SUBAYLARI KONUŞMAYA BAŞLADILAR

Talat Paşanın 15. Mart 1921’de bir Ermeni katil tarafından öldürülmesinin ardından Almanya’da gazetelerde bukonuyla ilgili yazıların azlığı dikkat çekicidir. Hele yıllarca Türkiye’de kalmış ve Talat Paşa ile birlikte çalışmışErmeni isyanı ve katliamlarının bizzat şahidi olmuş ve techir kararlarını askeri gereklilik olduğu için ve komutadoğrudan kendi ellerinde olduğundan bizzat kendileri karar vermiş olan Alman subayların bu konuda sessizkalışları dikkati çekmektedir. Almanların bu eski silah arkadaşlarına karşı kayıtsızlığı, Almanya’da bulunanTürkleri çok rahatsız etmiş olmalıdır. Enver Paşa ve arkadaşları bu sıralar Almanya’da Đhtilalci Đslam Birliğinikurarlar. Bu birliğin yayın organı Liva el-Đslam dergisidir. Haziran ayının başında Alman mahkemesi TalatPaşa’nın katilini serbest bırakır. Đki hafta sonra 15 Haziran 1921’de ise bu dergi yayın hayatına başlar. Türkçe,Arapça, Đranca ve Almanca olarak dört dilli basılır. Derginin ilk sayınının birinci sayfasındaki başyazısı (Elif.E. ) i...

Enver Paşa'nın İngilizlere teklifi

Kurtuluş sürüyordu. Enver Paşa İngilizlerle gizlice üç görüşme yapmıştı. Yeni ortaya çıkan bu görüşme belgelerine göre bakın Enver Paşa ne teklif etmiş? Enver Paşa’nın Kurtuluş Savaşı sürerken İngilizler’le üç ayrı gizli görüşme yaptığı belgelendi. İngiliz istihbarat raporlarına göre, Türkiye’nin bağımsızlığının tanınması karşılığında İngiltere’ye Bolşevikler ile işbirliğinden vazgeçmeyi öneren Enver Paşa, ‘Anlaşma olursa Mustafa Kemal lider olabilir’ diyor. ONUNLA ARAMIZ ÇOK İYİ TÜRK Tarih Kurumu’nda yürütülen bir proje kapsamında 2004-2009 yılları arasında ABD, İngiltere ve Alman milli arşivlerinde incelemeler yapan Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Bülent Özdemir, İngiliz istihbarat raporlarına ulaşmayı başardı. İngiltere Savaş Bakanlığı, belgeleri ve istihbarat raporlarının yer aldığı, ‘War Oficce’de incelemeler yapan Doç. Özdemir, Enver Paşa’nın İngiliz istihbarat subayı Ivor Hadley ile 6 Ocak 1920, 16 Ocak 1920 ve 24 Şubat 1920 tarihlerinde Berlin’de bir araya gel...

Şehid-i Âlâ ve Gâzî-i Namdar: Enver Paşa

“Hoş gelişler ola, kahraman Enver Paşa Bir emir ver orduna, Kafkas Dağı'nı aşa…” Kırk milyon Türk ve Müslüman'ın ve buna bağlı milyonlarca İslam'ın yorgun canhıraş iniltisi "İmdat, imdat" diye sesleniyor Enver’e. Neslinin bütün güzellikleri simasında, devrin kusurlarından münezzeh… Türk’ü cihangir yapan büyük hayallerin aşkını damarlarında hisseden O, akabinde Türk’ün kılıcı olmuş yine Enver… Türkistan ile Anadolu arasında yıkılmaz bir köprü olacak şehit bedeni. Çegan Tepesi’nde o mübarek neslin Başbuğ’u… Rus kurşunlarına siper ettiği bedeni ile bir ülkünün süvarisi… Ağıtların yaktığı bir ateş ve dizginsiz atların toynaklarının kaldırdığı bozkır tozunda rüyadan gerçeğe tekâmül edecek büyük ülkü: Turan. Mustafa Kemal’in “Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurûb ihtişamıyla batmıştır; arasını tarihe bırakalım.” ifadesinde anlamını bulan tarihin, yapraklarını aralamak vakti çoktan geldi. Hainlik safsatasıyla yıllardır uğruna şehit olduğu milletinden hakaret ...

Nuri Killigil ve İlk Silah Fabrikası

Tarihin derinliklerine inmemiz En­ver Pa­şa'yı ha­tır­la­ma­mı­za se­bep ol­du. Oy­sa ay­nı ai­le­den unu­tu­lan bir isim da­ha var­dı: Kaf­kas İs­lam Or­du­su Ko­mu­ta­nı Nu­ri (Kil­li­gil) Pa­şa! Sa­hi­bi ol­du­ğu si­lah fab­ri­ka­sın­da, İs­ra­il ile sa­va­şan Mı­sır ve Su­ri­ye'ye 1949'da si­lah imal eder­ken ba­kın ba­şı­na ne­ler gel­di? Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa yardımcısıyla Bakü'de. Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa yardımcısıyla Bakü'de. Ta­rih: 2 Mart 1949. Yer: İs­tan­bul. Nu­ri Kil­li­gil ve eşi Mis­li Me­lek Ha­nım çar­şam­ba sa­ba­hı er­ken­den kalk­tı­lar. Üç yıl ön­ce ev­len­miş­ler­di ve Mis­li Me­lek Ha­nım, Ka­va­la­lı Ai­le­si'­ne men­sup Pren­ses İf­fet ile M. Ali Be­yin kı­zıy­dı. Me­lek Ha­nım sa­at 11.00 uça­ğıy­la Mı­sır/Ka­hi­re'ye ai­le­si­ni gör­me­ye gi­de­cek­ti. Nu­ri Kil­li­gil eşi­ni ha­va­ala­nı­na gö­tür­dü. Ha­va mu­ha­le­fe­ti ne­de­niy­le ge­cik­me ol­du ve uçak an­cak sa­at 15.00'te kalk­tı. Nu­...

Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil

Resim
Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Killigil(paşa) bakü fatihi‘dir. kafkas islam ordusu‘nun muzaffer kumandanıdır. ingilizler, ruslar, ermeniler ve sovyet azerilerine karşı kafkas islam ordusu ile mücadele vererek bakü’ye girdiğinde henüz 29 yaşındadır nuri paşa. bu dörtlü koalisyona karşı tam 12 zafer kazanmıştır. ve o, o gün bakü’ye girmese idi, bugün azerbaycan bayrağında bir ay yıldız olmayacaktı. ve hatta bir azerbaycan olmayacaktı bugün. atatürk o’nun hakkında şöyle demiştir; “keşke benim de nuri gibi bir kardeşim olsaydı…” nuri paşa da abisi gibi bir vatansever, abisi gibi bir turan sevdalısıydı. zaten turan sevdası uğruna düşmüştü yollara, çıkmıştı seferlere. o’nun adına yakılmıştı “kafkasya dağlarında çiçekler açar” türküsü, tıpkı abisinin adına yakılan “hoş gelişler ola kahraman enver paşa” türküsü gibi… ve dahi herkes emindi ki, kurtuluş savaşı sekteye uğrasaydı, abi kardeş yeteceklerdi anadolu’nun imdadına. nuri paşa’nın hayatında 1920-1937 arasındaki tarihlerde ...

Enver Paşa ve ilk Türk Cumhuriyeti

İlk Türk Cumhuriyeti Batı Trakya'da İtthatçılar tarafından kurulmuştu Başkenti Gümülcine olanı bu yeni Türk devleti rejim olarak Cumhuriyeti benimsemişti. Batı Trakya Türk Cumhuriyeti ülke sınırlarını belirledikten sonra,siyah,yeşil ve beyaz renkleri içeren ay yıldızlı bir bayrağı kabul etti. Bulgaristan,Yunanistan,Sırbistan ve Karadağ ittifakının  1912 yılında Osmanlı devletine karşı başlattıkları savaşın sonunda Osmanlı devleti Balkanlardaki topraklarının tamamını kaybetti. Ayrıca  Batı Trakya, Edirne,Kırklareli gibi tamamına yakını Türklerden oluşan şehirler Bulgarlar tarafından işgal edilmiş, 30 Mayıs 1913’te imzalanan Londra Antlaşması ile bu durum kabullenilmişti. Savaştan en karlı çıkan Bulgaristan ise Karadeniz’den Ege’ye uzanan büyük bir devlet olarak ortaya çıkmıştı. Bulgaristan’ın bu genişlemesi diğer Balkan devletlerini rahatsız etti ve Romanya’nın da katılımı ile Balkan devletleri bu kez Bulgaristan’a savaş açtılar. Böylece II.Balkan savaşı başlamış oldu. Ba...

Basmacı Hareketi ve Enver Paşa

Basmacı Ayaklanması, Sovyet yönetimine karşı Orta Asya'da 1917'de başlayan ve aralıklı olarak 1931'e değin süren ayaklanma hareketi. Ruslar Basmak ve Baskın kelimesinden yola çıkarak ayaklanmaları Basmacı Ayaklanması olarak nitelendirdiler. Ancak, bu hareket Türkistan'ın genelinde Korbaşılar Hareketi olarak milli bir direniş hareketi olarak kabul edilir. Çarlık döneminde Türkmenistan, Başkurdistan ve Kırım'da Rus kolonizatörlere karşı saldırılar, soygunlar düzenleyen çeteler yaygındı. Bu çetelere Başkırtlar Ayyar, Türkmenler Basmacı adını veriyordu. 1917 Sovyet Devrimi'nden sonra Türkmenistan'da, Fergana Vadisinde Ruslara başkaldıran siyasal amaçlı örgütlere de Basmacı adı yakıştırıldı. Özbek ve Kazak basınında bu anlamda, Cezayir Basmacıları, Hint Basmacıları gibi, sömürge yönetimine başkaldıran, özgürlük yanlısı direnişçiler için de kullanıldı. 1917 Sovyet Devrimi sırasında Fergana'da Mehmet Emin Bey, Hokand'da Kiçkine Irgeş önderliğinde bağıms...

Enver Paşa'nın Hayatı

Asıl adı İsmail Enver'dir. İstanbul Divanyolu'nda doğdu, Doğumu ile ilgili olarak Türkçe ve Almanca otobiyografilerinde farklı tarihler verilmektedir (23 Kasım 1881 Çarşamba, 6 Aralık 1882 Çarşamba). Ailesi Manastırlı olup babası, önceleri Nâfıa Nezâreti fen memurluğu yapan, daha sonra surre emini olan sivil paşalık rütbesine yükselen Ahmed Bey, annesi Ayşe Hanım'dır. Küçük yaşta gösterdiği aşın İstek sebebiyle henüz üç yaşında iken ibtidâi mektebine kaydedildi. Ardından Fâtih Mekteb-i İbtidâisi'ne girdi. Bu okulun ikinci sınıfında iken babasının Manastır vilâyeti Nâfia fen memurluğuna tayini üzerine öğrenimine bu şehirde devam ettikten sonra yine aynı yerde askeri rüşdiye ve askerî idadi tahsilini tamamlayarak Mekteb-i Harbiyye-i Şâhâne'ye girdi. Daha o sıralarda, yüksek okullarda yaygın olan II. Abdülhamid aleyhten propagandadan etkilendiği otobiyografisinden anlaşılan Enver Bey, Mekteb-i Harbiyye-i Şâhâne'yi dokuzuncu olarak bitirip erkânı harp sınıfı için ay...

Enver Paşa'ya Yazılan Şiir : Belcıvan

BELCIVAN FERYADIM BOĞSUN DÜNYA'NIN BÜTÜN VARLIĞINI; ÜMİDİM SON İPİNİ DE KOPARIP ATSIN! GAZAPTAN TİTREYEN GENÇ BİR YİĞİDİN DOLMUŞ MERMİLER SİNESİNE TAŞ GİBİ, DAĞLARDA ÖZGÜRLÜK DİYE GEZEN BİR GEYİĞİN MATEMLER İNMİŞ KARA GÖZLERİNE. DERYALAR, DALGALAR TİTRETEN BİR YİĞİT, YEDİĞİ DARBELERİN KAHRINDAN YIKILIP KALMIŞ, KURTULUŞ YILDIZI SANKİ HİÇLİĞE KARIŞMIŞ SENİN SON CANINI DA DÜŞMANLAR ALMIŞ. MARMARA BOYLARI, EDİRNE YOLU ÇATALCA OVASI, BOĞAZ GEÇ İD t, KARPAT DAĞLARI, TRABLUS ÇÖLLER! GÜZEL SELÂNİK'İN ŞİRİN BAHÇELERİ. ŞEHİTLERİN YÜZÜNE DAMLAYAN NURLAR, BİZİ KAN AĞLATTI BU KARA HABER. BERLİN SOKAKLARI YİĞİDİN BİRİNİ DOPDOLU KOYNUNA ALIP SARDI, TİFLİS'İN HAVALARI DA BİR KURTARICI YİĞİDİ KARA KANLARA BOYAYIP TOPRAĞA SALDI. TARİHİN RENGİNİ KANLARLA KARARTIP DOLDURAN EN SON ÜMİDİMİZİ DE KANA BOYADI O BELCİVAN AH NASIL UĞURSUZ ZAMANLAR GELMİŞ, FERYADIM DÜNYA'NIN VARLIĞINI BOĞUP ÖLDÜRSÜN, KAPKARA BAHTINA ŞEYTANLAR GÜLSÜN! Özbek Şairi ...

Enver Paşa'nın Geliştirdiği Yazı : Huruf-u Munfasıla [ Enveriye]

Huruf-u Munfasıla (Aralıklı Harfler) ya da bilinen diğer isimleriyle hatt-ı cedid, Enverpaşa yazısı ya da ordu elifbası, Enver Paşa'nın Türkçe'nin yazımını kolaylaştırmak üzere Arap alfabesini gözden geçirerek elde ettiği yazı sistemidir. Sistem Savunma Bakanlığı'nın da katkısıyla uzun süre kullanımda kalmıştır. Bu sisteme göre harflerin son biçimleri birbirine bağlanmadan kullanılıyor ve sesli harfler de gösteriliyordu. Enver Paşa 1917 yılında bu sistemi öğretmeye yönelik Elifba adlı bir okuma kitabı hazırlamıştı. Yazının resmi olarak mı sona erdiği, yoksa kendiliğinden mi terk edildiği bilinmemektedir. Ruşen Eşref bu sistemle ilgili Atatürk'ün 1918'deki görüşlerini şöyle aktarır: “ "Bu iş, iyi niyetle yapılmış olmasına rağmen, yarım yamalak ve zamansız yapılmıştır... Savaş zamanı, harflerle uğraşılacak zaman mıdır? Ne için? Haberleşmeyi kolaylaştırmak için mi? Bu sistem haberleşmeyi eski sisteme göre daha yavaş ve daha güç kılmıştır. Hızın önem kazandığ...

Türk tarihinin portrelerinden Enver Paşa

Enver Paşa yetenekli bir kurmaydı. Çok genç yaşta imparatorluk ordularının başkumandanı oldu, mareşallığa ulaşacak vakti olmadı. 4 Ağustos 1922’de Tacikistan’da, Kızıl ordunun kuşatmasını yarmak isterken şehit düştü. 1908’den itibaren 14 yıl içinde bütün bu yönleriyle Türk tarihini işgal eden portrelerden oldu Doğum tarihi açık; 23 Kasım 1881. Tam 41 yaşında, 4 Ağustos 1922’de, bugünkü Tacikistan’ın Çeğen köyünde Kızıl Ordu’nun kuşatmasını yarmak isterken şehit düştü. Yetenekli bir kurmaydı. Çok genç yaşta imparatorluk ordularının başkumandanı oldu. Bazılarının eleştirisi genç yaşta bu mevkiye gelmek yeterli tecrübe içermeyeceğinden, felaket kolay gelmiştir yolundadır. Rütbesi 1. Ferik’di (yani orgeneral), mareşallığa (müşir) ulaşacak vakti olmadı. Trablusgarp’ta bir yıl süren mücadelede Mustafa Kemal Bey, Cami Bey, Fethi Bey gibi genç subaylarla birlikte İtalyanlara karşı Sunusi şeyhleriyle anlaştı ve 20 bin kişiyi seferber etmeyi başararak merkezi maliyeden de hemen yardım yeti...

Enver Paşa Hakkında Söylenmiş Sözler

Beni Napolyon'a benzetiyorlarmış. Kabul etmem! Ben ikinci adam olamam! Esir İslam âlemi içün biricik kurtuluş yolu bu âlemi teşkil eden her milletin kendi gücü ile üzerine çökmüş olan ecnebi tahakkümünü atmaya yürümesidir. Eğer küçüğünden büyüğüne kadar bu yolda kurtuluş mücadelesine girmeye azmetmez ve vakit kaybetmeksizin buna hazırlanmazsak, kıyamete kadar esaret zinciri altında inleriz. Böyle umumi bir hareket teşebbüsünün zalimlerin nazar-ı dikkatlerini daha ziyade celbedeceğini, dolayısıyla bunların zulümlerini arttıracağını ve belki de yarı müstakil kalmış olan Türkiye, İran ve Afganistan'ı da mahva yürüyeceklerini söyleyenlerimiz bulunur. Fakat maziye ve hale şöyle bir bakacak olursak, bu yoldaki düşüncelerin boş olduğunu pek ala anlarız. İslam âleminin ekseriyetinin esarette kalması akvam-ı İslamiyeden henüz müstakil olanlarından, hangisine temin-i hürriyet ve istiklal etti?. Şu halde bize kalan yegâne yol, esir kardeşlerimizi de kurtarmaya savaşarak hep birlikte ha...

Sen Hayaller Kur Enver

Biz yine ölürüz...